Saturday, February 12, 2011

Sons Of Anarchy

Aptal saptal dizilerin 125. sezonları çekilirken böyle bir dizinin hakettiği ilgiyi görmüyor olması hakikaten büyük talihsizlik..Bilmiyorum belki de insanların önyargılarından kaynaklanan birşeydir bu. Kabul ediyorum benim de başlarda bazı çekincelerim vardı; her türlü pisliğe bulaşmış deri montlu ve dövmeli Harleyciler çetesi ve maceraları..Ne kadar ilgi çekici olabilir ki diye düşünmüştüm başlamadan önce, iyi ki salaklık etmeyip de izlemişim! Gerçekten de bunun çok ötesinde yerlere dokunan, insanı temelden sarsan bir dizi SOA. Dizinin konusunu anlatmayacağım, zaten bunun pek anlamı da olmaz sanırım, önemli olan diziyi izlerken seyircisine hissettirdikleri ya da düşündürdükleri..Adı Anarşinin Oğulları olan yasadışı bir grubun bile belli bir düzen ve kurallar bütünü olmadan varlığını sürdürmesinin mümkün olmadığını seyircinin gözüne sokmadan gösteriyor dizi, ve en çok da ahlaki kurallarınızı sorgulamanıza yol açıyor: ne doğru ne yanlış, kim iyi kim kötü, ne siyah ne beyaz? Bunlar diziyi izlerken kendinize sorduğunuz sorulardan sadece birkaçı, ve güzel olan dizide bunların cevaplarının olmaması. Yargıçlığa soyunmuyor dizi; cevap vermiyor, yalnızca soruları sormakla yetiniyor. Ayrı bir parantezi de kesinlikle şarkı seçimleri ve müziğin dizinin içindeki kullanımı için açmak gerekir. Sahnelerin yarattığı etki, harika müzik seçimleri ile beraber insanın içinde duygu patlamaları yaratıyor. Diziyi sevmeseniz ve izlememeye karar verseniz bile sountrack albüm(ler)ine bir şans verin derim..Bunun yanında castingi kim yapmışsa hakikaten bir el öpmeye gitmek gerek! Sırıtan tek bir karakter bile yok dizide, hepsi çok inandırıcı ve gerçek dünyadan kopmuş gibi duruyorlar. Dizinin çok çok hoşuma giden bir başka yönü de her ne kadar sevsem de hiç flasback kullanmıyor oluşu oldu, flashbackler flasforwardlar falan öyle dalgalar yok, delikanlı gibi düz bir çizgide ilerliyor olaylar! :-) Böyle dedik diye sıkıcı ve sürükleyici olmayacağı falan sanılmasın ama, inceden inceden öyle güzel anlatılıyor ki geçmişte olan olaylar..İlle de gözümüze gözümüze sokulması gerekmiyormuş demek ki bazı şeyleri anlatmak için! :-) Dizinin kötü tarafları mı? Vücutta yüksek miktarda testosteron salgılanmasını tetiklemesi (hayatımda izlediğim az dizi/film bu kadar gaza getirdi beni!) ve en kısa zamanda bir Harley (ya da 2 tekerleği ve motoru olan bir araç) alma isteğinin tavan yapması olarak sayabiliriz sanırım(!). İzleyin izletin dostlar!